Dilerseniz şimdi de sağlıklı beslenme konusunda kısa bir hatırlatma yapalım.
Normal insan metabolizması, serbest radikaller adı verilen bazı aktif kimyasal moleküller üretir.
Şimdiye kadar yapılan bilimsel çalışmalar ışığında yaygın kanı, bu moleküllerin DNA üzerinde hasar yaparak kanser oluşumuna yol açtığı.
Serbest radikaller aynı zamanda “kötü kolesterolü” de okside edip kanda plakalar oluşturduğundan, kalp-damar hastalıkları açısından da önemli
olumsuzluklara yol açıyor. C vitamini (askorbik asit), A vitamini, beta-karoten, likopen, polifenoller gibi “antioksidanlar”,
serbest radikalleri etkisizleştirdikleri için sağlık açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenle de söz konusu antioksidan içeriği
yüksek olan özellikle taze meyve ve sebzelerin günde 3-5 porsiyon tüketimi tüm beslenme uzmanlarınca tavsiye ediliyor.
Tekrar vurgulamakta yarar var; organik olsun veya olmasın her gün taze sebze ve meyve tüketmek sağlıklı yaşam için oldukça önemli;
bunları şu veya bu şekilde vitamin hapları şeklinde almak ne kadar yararlı? Bu hâlâ tartışma konusu. Bitkiler yukarıda bahsettiğimiz
antioksidanları ve polifenolleri bizzat kendi sağlıkları ve kendilerine saldıran “börtü-böceğe” (böcek, bakteri, mantar) ve diğer
canlılara karşı savunmak ya da aşırı çevre koşullarında meydana gelen tahribatı onarmak için üretir. Bu itibarla, bitki büyüme ve
gelişmesi için gerekli besin maddeleri ile gübrelenip sulanan; hastalık ve zararlılara karşı ilaçlanan konvansiyonel ürünlerin bu
bünyesel savunma mekanizmalarına gerek duymadıkları da söylenebilir.
Bitkiler Kendilerini ve İnsanları Koruyor

23
Ara